28 Aralık 2010 Salı

Microsoft, bulut deneyimini yaygınlaştırıyor


Microsoft Office 2010, Microsoft SQL Server 2008 R2 ve SharePoint 2010'un Türkiye lansmanını gerçekleştirdi.
Computerworld Türkiye, 10 Haziran 2010
Birlikte çalışma platformu SharePoint 2010, Microsoft Office 2010 ile birlikte kullanıcılara güçlü analizler yapabilme ve daha iyi iş kararları alabilme imkanı veriyor. Kurumlar ise SharePoint 2010 platformu sayesinde yüksek BT üretkenliği elde ederken, uygun bakım giderleriyle genel maliyetlerini düşürebiliyorlar.
 
Microsoft’un dünyadaki geniş ekosistemi, 5 bin civarında kurumsal müşterisi ve son kullanıcılarının geri bildirimleri ile olgunlaşan Microsoft Office 2010, sağladığı üretkenlik artışı ve farklı platformlara verdiği destek ile verimlilik yazılımlarında farklı ve yeni bir aşamayı temsil ediyor. Çarpıcı yenilikleri ve gelişmiş özellikleriyle bireylere zengin bir bilgisayar deneyimi sunan Microsoft Office 2010’un deneme sürümlerini İnternet’ten bugüne kadar 7,5 milyondan fazla bilgisayar kullanıcısı indirip test etti.
Microsoft Türkiye Bilgi Çalışanı Ürün Grubu Pazarlama Müdürü Onur Görür konuşmasında şunları söyledi: “Office 2010 PC ve telefonda en iyi üretkenlik deneyimlerini sumaya başlıyor. Dünyada şu anda beş yüz milyondan fazla kişi kişisel bilgisayarlarında Microsoft Office’i kullanıyor. Şimdi biz bu deneyimi hem telefonlarına hem de internet tarayıcılarına taşır durumdayız.

Sınırsız paylaşım olanağı
Çeşitli araştırmalar, özellikle kurumlarda aynı belge üzerinde çalışmak zorunda olan kişilerin üretken olmayan uygulamalar nedeniyle, zamanlarının yüzde 25’ini gereksiz yere harcadığını gösteriyor. Oysa, Microsoft SharePoint 2010 ve Office 2010 birlikte kullanıldığında çalışanlar eş zamanlı olarak aynı belgede çalışarak fikirlerini başkalarıyla da paylaşabilme imkanına kavuşuyor.

Web'den ve cepten Office 2010'a erişim
Office 2010 kullanan şirket çalışanları, aynı belgenin farklı bölümleri üzerinde gerekli değişiklikleri ve düzeltmeleri aynı anda yapabiliyor. Ayrıca Word, Excel ve PowerPoint 2010 dosyalarına web’den veya cep telefonundan erişilebiliyor. Outlook 2010 içindeki yeni kısayol ve görünümler, her gün yüzlerce e-posta alan kullanıcıların daha iyi organize olmasını sağlarken, Outlook’un yeni özellikleri mükerrer bilgileri önleyerek kurum çalışanlarına zamandan kazandırıyor.

İnternetten sunum yapma imkanı
PowerPoint 2010 ise artık basit bir sunum aracı olmaktan çıkıyor. Microsoft Office 2010’un en iddialı yazılımlarından biri olan PowerPoint 2010 ile kullanıcılar, yayıncılıktan video kurgulamaya kadar her şeyi yapabilecek. Ayrıca bu yazılım ile hazırladığınız herhangi bir sunumu web tarayıcısı olan bir arkadaşınıza gönderdiğinizde İnternet ortamından sunumu görüntülemesi mümkün olabiliyor. Böylece şirketler sınırlı bütçelerini, sunum yapmak için gerçekleştirilen maliyetli iş gezilerine ayırmak zorunda kalmayabilirler.
 
Excel ile veri yönetimi 
Sürekli sayılar ve grafiklerle uğraşmak zorunda olan bilgi çalışanları ise Excel 2010’un gelişmiş özelliklerini çok sevecek. Özellikle ağır veri yükü olan Excel dosyaları şimdi hacimli verinin analizi için gelişmiş araçlar sunuyor. Excel 2010 yeni fonksiyonları ve dilimleyicileriyle artık bir tür iş zekası uygulaması gibi çalışıyor.

IT yatırımlarında daha hızlı geri dönüş alma imkanı 
İşletmeler Microsoft Office 2010’un 64-bit ve çok çekirdekli işlemci desteği, artırılmış dosya güvenliği ve esnek dağıtım yöntemleri sayesinde şimdi BT yatırımlarından daha hızlı geri dönüş alma olanağına sahip olacaklar. Hesaplı netbook’larda dahi en yüksek performansı sergileyen Office 2010 uygulamaları, kullanıcı odaklı güvenlik özellikleri ile de çeşitli kademelerde yüksek koruma sağlıyor.

Fiyatlandırma ve kampanyalar
Yeni Microsoft Office sürümü bütün dünyada kullanıcılara Teknoloji Garantisi ile sunuluyor. 5 Mart 2010’dan sonra Office 2007 satın alanlar ürünlerini Office 2010’a ücretsiz yükseltme avantajına sahip olabilecek. Bu imkan, 5 Mart 2010 ile 30 Eylül 2010 arasında satın alınan ve etkinleştirilen Microsoft Office 2007 ürünleri için geçerli. Teknoloji Garantisi yükseltmesi için ise 31 Ekim 2010’a kadar istekte bulunulması gerekiyor. Yalnızca Microsoft yetkili satıcısından yeni, orijinal, gerekli niteliklere sahip Office 2007 ürünlerini satın alan müşterileri kapsayan bu garanti İnternet üzerinden satış yapanlar veya ikinci el ürün satışı yapan satıcılardan alınan ürünler için geçerli olmayacak. Onur Görür fiyatlandırma konusunda ise “Şu anda yeni sunulan Office paketleri önceki paketler ile benzer fiyatta teknoloji marketlerinde olduğunu göreceğiz. ‘Office Ev ve İş’ ilk defa sunduğumuz bir ürün. Bu ürünü de 200 dolar seviyesinin altında yine teknoloji marketlerinden kullanıcılar alacaklar.”

Oracle'dan web tabanlı ofis paketi: Cloud Office


Google ile Microsoft'un web tabanlı ofis yazılımları alanındaki rekabeti kıyasıya sürerken yeni bir isim daha bu rekabete katıldı.
Computerworld Türkiye, 23 Aralık 2010
Oracle tarayıcı tabanlı olarak ofis verimlilik işlemlerinin yürütülebildiği Oracle Cloud Office'i duyurdu. Platorm ile oluşturulan dokümanlar akıllı telefon üzerinden de görüntülenebilecek. Düzenleme desteği ise şu aşamada bulunmuyor. Sun'a oldukça ciddi bir bütçe ayırarak satın almayı gerçekleştiren Oracle, bu şirketin altyapısı üzerinden hazırladığı Cloud Office'i de son kullanıcılara ücretsiz olarak sunmuyor. Ağırlıklı olarak kurumsal müşterilere sunulan Oracle Cloud Office ile birlikte Open Office 3.3 de duyuruldu.  Oracle Cloud Office ile entegre olarak çalışan yeni sürüm "cloud computing" savaşlarında yeni bir cephe açtı.
kaynak: http://www.computerworld.com.tr/oracledan-web-tabanli-ofis-paketi-cloud-office-detay_5590.html

Intel'den 32 çekirdekli yeni sunucu işlemcisi


Sunucu işlemcileri konusunda önemli atılımlar yapan Intel sunucu işlemcileri ailesine bir yenisini daha ekliyor. 32 çekirdekli Knights Ferry geliyor.
Üsame İldar Özdemir, 31 Mayıs 2010
Intel yüksek performans gerektiren ticari ve bilimsel uygulamalarda kullanılmak üzere geliştirdiği 32 çekirdekli yeni sunucu işlemcisini duyurdu. Knights Ferry kod adlı işlemci 500 gigaflop'tan daha yüksek işlem performansına ulaşabiliyor. Çekirdeği 1.2 GHz'de çalışan işlemci aynı zamanda Knight işlemci ailesinin de ilk üyesi olma özelliği taşıyor. 45 nanometrelik teknoloji ile üretilen işlemci önümüzdeki yıldan itibaren sunucu sistemlerinde kullanılmaya başlayacak.

kaynak:http://www.computerworld.com.tr/intelden-32-cekirdekli-yeni-sunucu-islemcisi-detay_4661.html

Windows 8 oyun odaklı bir sistem olacak


Microsoft'un şimdilik Windows 8 adıyla anılan müstakbel işletim sistemi Windows 8 ile ilgili önemli bir detay teknoloji sitesi TechRadar'da yer aldı.
Computerworld Türkiye, Dün 16:26

İddiaya göre yeni işletim sistemi oyun odaklı olarak geliştirilecek. Tüm işletim sisteminin önemli bir bileşeninin oyunlarla ilgili olacağı belirtilirken, Microsoft'un şu anda oyunla ilgili en güçlü platformunun Windows Live'ın oyun bölümü olduğu; bunun ise oyun piyasasındaki çetin rekabette yeterince güçlü bir koz olmadığı vurgulanıyor. Şu anda Steam tarafından domine edilen oyun pazarına Windows 8 ile sert bir giriş yapacağı iddia edilen Microsoft'un CEO'su Steve Ballmer da Windows 8'in büyük bir kumar olacağını belirtmişti. 

kaynak: http://www.computerworld.com.tr/windows-8-oyun-odakli-bir-sistem-olacak-detay_5603.html

USB belleği devre dışı bırakma


Zararlı kodlar ve yasadışı dosyalar, güvenlik duvarına rağmen USB bağlantı noktası üzerinden bilgisayarınıza ulaşabiliyor. Özellikle birden fazla kullanıcının hizmetindeki PC'lerde bu risk artıyor ve veri casusluğu için de bir açık kapı bırakılmış oluyor.

Geçerli Uygulamalar:

Harici sabit disk ve USB bellek gibi depolama birimlerinin kullanımını zaman zaman engelleyebilirsiniz. Ancak uzun süredir kullanımda olan bir PC'dekiyle, yeni kurulmuş ve üzerinde o ana dek hiçbir USB bellek çalıştırılmamış bir PC'de izlenmesi gereken yol birbirinden farklı.

Yeni kurulmuş Windows: Öncelikle Windows Gezgini'nin adres satırına %Systemroot% adresini girdikten sonra [Enter]'a basın. Inf alt klasörüne geçin ve burada Usbstor.pnf dosyasını bulun. Daha sonra farenin sağ tuşuyla dosyaya tıklayın ve açılan bağlam menüsünden Özellikler'e tıklayın. Güvenlik sekmesine geçin, Grup ya da kullanıcı adları alanından Kullanıcılar grubunu işaretleyin. Tam Denetim satırından İzin verme'yi etkinleştirin. Uygula'ya tıklayın ve güvenlik bildirimini Evet'e tıklayarak geçin. Bu işlemi SYSTEM grubu için de tekrarlayın. Tamam'a tıklayarak iletişim penceresini kapatın. Artık kullanıcılar bu bilgisayarda yeni bir USB cihazı kuramayacak.

Eski kurulum: Buna karşılık, sisteminize önceden bir USB bellek kurulmuşsa Kayıt Defteri'nde yapacağınız bir değişiklikle onu da engelleyebilirsiniz. Başlat/Çalıştır menüsünden "regedit" komutuyla Kayıt Defteri Düzenleyicisi'ni başlatın ve HKEY_LOCAL_MACHINE\SYSTEM\CurrentControlSet\Services\USBSTOR anahtarına geçin. Pencerenin sağından Start DWORD değerine çift tıklayın ve değerini 4 olarak değiştirdikten sonra Tamam diyerek iletişim penceresini kapatın. Sonrasında Kayıt Defteri Düzenleyicisi'nden çıkın. Bu değişiklik bağlanan USB depolama birimlerinin çalışmasını engelleyecek. Bu cihazlara yeniden ihtiyaç duyduğunuzda Start için yeniden standart değer olan 3'ü seçin.

Engellemeyi en hızlı şekilde etkinleştirmek ve devre dışı bırakmak için iki REG dosyası oluşturmalısınız. Bu dosyalar için yalnızca kendinize erişim hakkı tanıyarak, diğer kullanıcıların yararlanmasını engelleyebilirsiniz.
 
kaynak : http://www.chip.com.tr/ipucu/usb-bellegi-devre-disi-birakma_971.html

Asus'tan kablosuz bağlantıya pratik çözüm


ASUS, kablosuz bağlantı ihtiyaçlarına yönelik ürettiği ASUS USB-N13, özel tasarımlı dahili anteni, kesintisiz iletişim ve geniş kapsama alanı sunuyor.
Computerworld Türkiye, 18 Ekim 2010
ASUS USB-N13, ağ ortamına kimlik doğrulama yöntemi ile bağlanıp kullanıcılarına hızlı ve yüksek korumalı iletişim ortamı sağlıyor.

PSP Xlink moduSadece ASUS’a özel bir hizmet olan “PSP Xlink Modu” ile Xlink sunucu kablosuz olarak uzaklardaki oyuncularla oyun oynayabilme imkanı sunuyor. ASUS USB-N13 ile birlikte ücretsiz Xlink Kai yazılım programı üzerinden PSP oyunlarını internet aracılığıyla doyasıya yaşayabiliyorsunuz.

Kablosuz bağlantıda kolaylıkİş seyahatindeyken internet bağlantınızı paylaşmak istediğinizde ASUS USB-N13’ün bütünleşik erişim noktası yazılımı, size küçük bir WLAN ortamı yaratıyor. ICS (İnternet Bağlantısı Paylaşımı) aracılığı ile de bir bağlantı oluşturmanızı sağlıyor. ACL (Erişim Kontrol Listesi) ve ICS (İnternet Bağlantı Paylaşımı) kolaylıkla erişim yetkinizi yönetmenize ve PC’nizi kablosuz erişim noktasına dönüştürmenize izin veriyor. Böylelikle, ASUS yardımı sayesinde kablosuz bağlantınızı oluşturabiliyorsunuz.

Kolayca tak çalıştır Kullanımı da oldukça basit olan ASUS USB-N13’ü bilgisayarınızın USB portuna kolaylıkla takılıyor ve üzerindeki WPS düğmesi sadece 2 adımda güvenli ve korumalı kablosuz bağlantı ayarlarına ulaşmanıza olanak sağlıyor.

Çoklu işletim sistemi desteğiASUS USB-N13 Windows, Linux, Mac hatta yeni Windows 7 ve Mac 10.6 gibi çok sayıda işletim sistemini destekleyerek size kolaylıkla kablosuz özgürlük sunan ilk adaptör olma özelliğini de taşıyor.

kaynak : http://www.computerworld.com.tr/asustan-kablosuz-baglantiya-pratik-cozum-detay_5250.html

Apple yeni sürprize hazırlanıyor


Teknoloji devi Apple’ın yeni çalışması yine çığır açacak cinsten.

Televizyon ve sinema dünyasında taşları yerinden oynatmayı planlayan bu yeni çalışma ile hologrophic imajların özel bir gözlük kullanmaksızın seyretmek mümkün olacak.

Yeni nesil televizyonlar, bilgisayar monitörleri ve sinema sahnesi için daha gerçekçi görüntüler sergilemeyi sağlaması planlanan bu yeni çalışma için özel bir ekran dizaynı yapılıyor.

Mini kubbeler ile noktalardan oluşacak ekranda ve küçük piksel ve verilecek açı ile bu etki sağlanacak. 3D etkisini tamamlamak için çoklu göstericiler ve stereoscopic imajların kullanılması da gündemde.
Gazeteport'un haberine göre; Patent kurumları bu yeni teknoloji ile hologram görüntülerin bu sayede yakalanabileceğini kabul ediyor. Yapılan açıklamalarda yeni icadın gerçek ve hologram görüntüsünün ayırt edilemeyeceğini dile getiriyor.
Apple'dan sızan yeni işletim sisteminin ilk şemaları, firmanın işlevsel olarak da üçüncü boyutu kullanabilecek bir sistem üzerinde çalıştığını gösteriyor.

Hologram ekranlar için ilk çalışma olarak kabul edilen yeni işletim sistemi ile dosya ve klasörlerin masaüstünde gerçekten daha uzak veya yakına koyulabilecek olması planlanıyor. Masaüstünün derinliğe sahip olması, bazı dosya ve klasörleri daha arkaya yerleştirmenize olanak verecek. Böylece örneğin dilerseniz masaüstünde ilgili dosyaları birbirlerinin arkasına yerleştirerek sıralayabilecek.



kaynak:   http://www.yazete.com/Apple-yeni-surprize-hazirlaniyor-_67942.html

18 Aralık 2010 Cumartesi

Word 2010'u denemek için başlıca 10 neden

1 Gelişmiş arama ve gezinti deneyimini keşfedin.
Word 2010 uygulamasında gerekli bilgilerin bulunması hızlı ve kolaydır. Yeni ve gelişmiş Bul deneyimiyle, artık arama sonuçları özetini tek bölmede görüntüleyebilir, tek tek sonuçlara erişmek için de bölmeyi tıklatabilirsiniz. Geliştirilmiş Gezinti Bölmesi belgenizin görsel anahattını sağlar; böylece, gereken öğelere hemen göz atabilir, sıralayabilir ve bulabilirsiniz.
Gelişmiş Gezinti Bölmesi ve Bul araçları göz atmayı ve aramayı hiç olmadığı kadar kolaylaştırıyor

2 Sıranızı beklemeye gerek kalmadan başkalarıyla çalışın.

Word 2010 kişilerin belgede birlikte çalışma şeklini yeniden tanımlıyor. Birlikte yazma özelliği ile aynı anda çalışmaları düzenleyebilir ve diğerleriyle fikir paylaşabilirsiniz.1 Sizinle birlikte belgeyi yazan diğer kişilerin uygunluğunu görüntüleyebilir ve Word uygulamasından çıkmadan görüşme başlatmalarını sağlayabilirsiniz.2
Başka konumlardaki ekip üyeleriyle aynı belgeyi aynı anda düzenleyebilirsiniz

3 Belgelerinize hemen her yerden erişip paylaşın.

Belgelerinizi çevrimiçi gönderip, çoğu bilgisayardan veya Windows phone'dan bu belgelere erişin, görüntüleyin ve düzenleyin.3 Word 2010 uygulamasıyla, birden çok konumda ve aygıtta sınıfının en iyisi belge deneyimi avantajlarından yararlanabilirsiniz.
  • Microsoft Word Web App. Büronuzdan, evinizden veya okulunuzdan uzaktayken, görüntüleme deneyimi kalitesinden ödün vermeden belgelerinizi bir Web tarayıcısında düzenleyin.1
  • Microsoft Word Mobile 2010. Word uygulamasının özellikle Windows phone'unuza uygun olan geliştirilmiş mobil sürümünü kullanarak güncel kalın ve hemen önlem alın.4

4

Metninize görsel efektler ekleyin.

Word 2010 uygulamasıyla, gölge, eğim, parlama ve yansıma gibi biçimlendirme efektlerini belge metnine kalın veya altı çizili biçimini uygulamak kadar kolay bir biçimde uygulayabilirsiniz. Görsel efektler kullanan metne yazım denetimi uygulayabilir ve paragraf stillerine metin efektleri ekleyebilirsiniz. Görüntüler için kullanılan efektlerin çoğu artık, tüm içeriğinizi sorunsuz bir şekilde düzenlemenizi sağlayarak hem metin, hem de şekiller için kullanılabilmektedir.
Resimler ve grafikler için kullanabileceğiniz efektlerle aynı efektlerin çoğunu artık metne ekleyebilirsiniz

5 Metninizi güçlü diyagramlara dönüştürün.

Word 2010, belgelerinize görsel etki kazandırmak için daha fazla seçenek sunar. Madde işaretli liste yazarak hemen etkili diyagramlar oluşturmak için düzinelerce ek SmartArt® Grafiklerinden seçim yapın. Temel, madde işareti noktalı metni fikirlerinizi daha iyi gösteren güçlü görsellere de dönüştürmek için SmartArt kullanın.
Word 2010 Bileşik Görüntüleme

6 Belgenize görsel etki kazandırın.

Word 2010 uygulamasındaki yeni resim düzenleme araçları ek fotoğraf düzenleme yazılımı olmadan özel resim efektleri eklemenizi sağlar. Renk doygunluğu ve sıcaklık denetimleriyle resimleri kolay bir şekilde ayarlayabilirsiniz. Basit bir metni sanat eserine dönüştürmenize yardımcı olması amacıyla daha kolay, daha kesin kırpma ve resim düzeltme için gelişmiş araçlar da edinebilirsiniz.
Yeni ve gelişmiş resim düzenleme araçları belgenizdeki her resme ince ayar yapabilir

7 Kaybettiğinizi düşündüğünüz çalışmayı kurtarın.

Bir süredir üzerinde çalıştığınız belgeyi yanlışlıkla kaydetmeden mi kapadınız? Sorun değil. Word 2010, belgeyi hiç kaydetmemiş olsanız bile en son düzenlenen dosyaların taslak sürümlerini herhangi bir dosya kadar kolay açarak kurtarır.

8

İletişim engellerini aşın.

Word 2010 farklı dillerde etkin çalışmanıza ve iletişim kurmanıza yardımcı olur.5 Sözcüğü, tümceciği, belgeyi hiç olmadığı kadar kolay çevirin. Ekran İpuçları, Yardım içeriği ve görüntüler için ayrı dil ayarları yapın. İkinci bir dil olarak İngilizce için metin okumayı kayıttan yürütme ile ek yardım alın.

9 Belgelerinize ekran görüntüleri ve el yazısı ekleyin.

Görsel çizimleri doğrudan Word 2010'dan çalışmanız ile hemen ve kolay bir şekilde birleştirmek için ekran görüntülerini yakalayıp ekleyin. Tablet PC veya Wacom tablet gibi tabletin etkin olduğu bir aygıt kullandığınızda şekilleri biçimlendirdiğiniz kadar kolay bir şekilde mürekkebi de biçimlendirmek için gelişmiş araçlarınız olur.

10

Gelişmiş kullanıcı deneyimiyle daha başarılı olun.

Word 2010 verilere erişmeyi kolaylaştırır. Geleneksel Dosya menüsünün yerini alan yeni Microsoft Office Backstage™ görünümü yalnızca birkaç tıklatmayla belgelerinizi kaydetmenizi, paylaşmanızı, yazdırmanızı ve yayımlamanızı sağlar. Geliştirilmiş Şerit ile sekmeleri özelleştirerek veya deneyimi çalışma tarzınıza uyacak şekilde kişiselleştirmek üzere kendi sekmelerinizi oluşturarak sık kullandığınız komutlara daha kolay erişebilirsiniz.
Backstage görünümü çok az tıklatmayla belgeleri kaydetmenizi, paylaşmanızı, yazdırmanızı ve yayımlamanızı sağlar

1 Microsoft SharePoint Foundation 2010 veya Windows Live hesabı gerektirir.
2 Anlık ileti ve iletişim durumu için şunlardan biri gerekir: Microsoft Office Communications Server 2007 R2, Microsoft Office Communicator 2007 R2; Windows Live Messenger veya IMessenger'ı destekleyen başka bir anlık ileti uygulaması. Sesli aramalar için Office Communications Server 2007 R2, Office Communicator 2007 R2 veya IMessengerAdvanced uygulamasını destekleyen anlık ileti uygulaması.
3 Web ve akıllı telefon erişimi için uygun bir aygıt, bazı işlevler için de Internet bağlantısı gerekir. Web işlevleri Internet Explorer, Firefox veya Safari tarayıcısı ve SharePoint Foundation 2010 ya da Windows Live ID uygulamalarından birinin gerektiği Office Web Apps'ı kullanır. Bazı mobil işlevleri için Office 2010 uygulamalarında, paketlerinde ya da Office Web Apps'ta bulunmayan Office Mobile 2010 gerekir. Office Web Apps, Office Mobile 2010 ve Office 2010 uygulamalarına ait özellikler arasında bazı farklılıklar vardır.
4 Word Mobile 2010 uygulaması Office 2010 uygulamalarına veya paketlerine dahil değildir.
5 Çeviri özellikleri ücretsizdir ve eklenti gerekmez. Çift dilli sözlük varsayılan olarak kutuda verilir (karşıdan yükleme gerekmez); dil ve uygunluğu Office 2010 uygulamanızın SKU sürümüne bağlıdır. Makine çevirisi için Internet hizmeti gerekirken diller de sağlayıcıya göre değişir; seçiminize göre otomatik olarak saptanır.

kaynak :  http://office.microsoft.com/tr-tr/word/

30 Kasım 2010 Salı

CIO Ödülleri Sizi Bekliyor


CIO Ödülleri Sizi Bekliyor




Günümüzde en fazla risk alan yöneticilerin başında CIO'lar geliyor.
Günümüz IT liderleri hızlı düşünmeli, akıllıca karar vermeli ve
kurumlarını bir sonraki aşamaya taşıyacak doğru teknolojileri
acilen uygulamalılar. Aldıkları bu kararlar, kurumdaki tüm işleyişi 
etkileyebilir, başarıya götürebilir veya kurumun toptan zararına
neden olabilir.CIO Ödülleri, bilişim teknolojilerini en yenilikçi şekilde kullanarak
kurumlarına daha fazla karlılık sağlayan, rekabet gücünü artıran,
iş akışlarını optimize etmeyi başaran, büyümeyi gerçekleştiren veya
müşterilerle ilişkileri artırabilen IT yöneticilerine veriliyor.
CIO Ödüllerine katılarak, meslektaşlarınıza ve diğer kurumlara
bu başarınızı anlatma fırsatına kavuşacaksınız. Gerçekleştirmiş
olduğunuz bu projeleri adaylık sürecinceki sayfamızda yer alan
elektronik formumuzu doldurarak bizlerle paylaşın ve çok özel
ödül gecesinde bizlerle beraber olun.
Ödül Töreni Tarihi: 13 Aralık 2010 Pazartesi - Saat 19:00
Yer: Grand Hyatt Istanbul Hotel (Kroki)
LCV: cio@cio.com.tr

29 Kasım 2010 Pazartesi

Google püf noktaları

Google püf noktaları

Web’de aradığınızı daha hızlı, daha kolay ve daha eğlenceli bir yolla bulun.
Görsel içeriğini filtrelemek
Google’da görsel araması yaptığınızda (images.google.com.tr) sonuçların tahmin edilenden çok daha fazla olduğunu fark etmişsinizdir. İstanbul yazıp aradığınızda bu makale yazıldığında 8,860,000 adet arama sonucuyla karşılaşılıyor. Ancak bu sonuçları azaltmanın bir yolu var.
İlgili Aramalar özelliği, size otomatik olarak daha anlamlı, spesifik anahtar kelimelerle (Kız Kulesi, İstanbul harita, eski İstanbul vb.) getirilmiş sonuçları önerecektir. Bununla birlikte, aramalarınızın sonuçlarını dosyanın büyüklüğüne, yukarıdan seçmeli menüden erişebileceğiniz Haber İçeriği, Yüzler, Küçük resim gibi seçeneklerle portre fotoğrafları, haber sitelerinde yer alan fotoğraflar, çizimler vb. farklı özellikli resimleri getirecek şekilde daraltabilirsiniz.
Yerel bilgi arayın
Eğer yaşadığınız veya seyahat etmeyi düşündüğünüz yerde bulunan mağazalar, restoranlar ve diğer iş yerlerini arıyorsanız, Google bu konuda da size yardımcı olacaktır. Bunun için arama sorgunuz içine aramayı gerçekleştirmek istediğiniz şehri yerleştirmeniz yeterli, ancak aradığınız sorguyu Google’ın anlayacağı dilde vermeniz gerekiyor. Örnek olarak “Turkish Food Berlin” (tırnak işareti olmadan) aramasını yaptığınızda, Berlin’de yer alan Türk lokantalarının adreslerine ve haritadaki konumlarına ulaşabilirsiniz. Bu servisin henüz Türkiye’nin illeri için işe yaramadığını hatırlatalım.
Boşlukları doldurun
Eğer bilinen bir cümle, şarkı sözü veya ünlü bir söz arıyorsanız, ancak cümlenin tamamını hatırlamıyorsanız bir yıldız hayatınızı oldukça değiştirebilir. Cümlenin hatırlamadığınız kısımları için koyacağınız bir yıldız (*) Google’ın aradaki boşluğu doldurmasına olanak tanıyacaktır. Mesela “uzun ince bir * gündüz gece” (tırnak işareti olmadan) sorgusu sizi Aşık Veysel’e götürecektir.
Sadece bir site üzerinde arama yapma
Belki de Google’ın en yararlı özelliği bu. PCnet üzerinde yer alan bir makalede, belki de forumlarda bulunan bir soruya cevap için, arama sorgunuza site:pcnet.com.tr yazdığınızda, sadece PCnet’in internet sitesi üzerinde bulunan cevaplara ulaşacaksınız.
Yabancı dilde arama
Google Çeviri (translate.google.com.tr) sorgunuzu bir dilden başkasına çevirmek için sizi bekliyor. Yapmanız gereken, Google Çeviri ana sayfasında “Çevir ve ara” linkine tıklamak ve aradığınız sorguya denk gelecek cevapları farklı dillerde de aramak.
Farklı dosya biçimlerini bulma
Google aramalarının birçoğu HTML biçimli dosyalara yönlenir; ancak bu ayarı PDF, Word, Excel, Flash gibi farklı dosya biçimlerine de yönlendirebilirsiniz. Bunu yapmak için git.pcnet.com.tr/132 adresini takip edin ve burada belirtilen dosya türlerini filetype özelliğiyle birlikte kullanın. Örneklemek gerekirse: kontrat filetype:doc işinizi görecektir.
Hesaplamalar ve çevirmeler
Google’ın gelişmiş hesap makinesi, İnternet üzerindeki en büyük yardımcılarınızdan biri; 7×9′un kaç olduğunu merak ediyorsanız sadece yazın ve arayın. Şüphesiz ki Google size 49 yanıtını verecektir, tabi isterseniz hesap makinesini zorlamak için (7×9) + (sqrt(10)^3) gibi daha zor bir soru sorabilirsiniz. Hesap makinesine ek olarak uzunluk, hacim, para birimi gibi aklınıza gelebilecek birçok dönüştürmeyi de yapabilirsiniz. Bunun için İngilizce kullanmanız yeterli. Mesela “21 inches in cm” size 53.34 cevabını verecek. Bu cevabın altında bulunan “hesap makinesi hakkında” bağlantısını incelemenizde büyük fayda var.
Sözlük anlamlarına bakın
Google cümleyi aradığınızda size hep arama sonuçlarını gösterir, ancak anlamlarıyla ilgilenmez. Ancak www.google.com.tr/dictionary adresindeki Sözlük servisine gittiğiniz zaman, karşınıza çıkan sözlükler içinde bu kelimelerin anlamlarına göz atabilirsiniz. Henüz Türkçe seçeneği yok ancak yabancı dile yeteri kadar hâkimseniz, kullanmaktan çekinmeyin. Bir kelimenin anlamını görmek için başına “define:” yazarak aratmayı da deneyebilirsiniz.

Hava durumuna göz atın
Hava durumuna bakmadan dışarı çıkmayanlardansanız, herhalde sizi en çok ilgilendirecek özelliklerden birisi bu. Arama kutusuna “weather” (tırnak işareti olmadan) yazdığınızda, şehir adını belirtirseniz, günlük hava durumuna ulaşabilirseniz. Örnek olarak “weather İskenderun” yazdığınızda şirin sahil kentimizin dört günlük hava durumu özetine ulaşabilirsiniz.
Blog’larda arama
Google Blog Arama servisi sayesinde, blog’cuların aradığınız şey hakkında ne düşündüğünü öğrenebilirsiniz. Bunun için blogsearch.google.com.tr adresine girmeniz ve arama sorgunuzu göndermeniz yeterli. Bu sonuçlar Google’ın Blogger servisiyle sınırlı değil, hatta dilerseniz gelişmiş arama servisi sayesinde belirli konular üzerinde yazı yazan blog’cuların görüşlerine de ulaşabilirsiniz.
Kitap ve dergi okuyun
Google’ın Kitap Arama servisi, (books.google.com.tr) kitapların tam metinlerine ulaşmak veya yeni kitap keşfetmeniz için biçilmiş kaftan. Bazı kitaplar özet olarak bulunuyor olsa da, birçok kaynağın tamamına ulaşmak mümkün. Kitaplarla sınırlı olmayan bu servis, size dergiler ve dönemlik mecmualarda yer alan yazılara ulaşma imkânı da tanıyor. Gelişmiş kitap arama servisi, arama tercihlerini kitap veya dergi olarak rafine etmenize imkân tanıyor.
E-posta uyarıları alın
Günlük olarak benzer aramaları yapıyorsanız ve hangi sonucun yeni, hangi sonucun eskiden beri var olduğunu artık anlayamıyorsanız, Google’ın anımsatma servisi (www.google.com.tr/alerts) işinizi görecektir. Arama sorgunuzu ve e-posta adresiniz bırakın, Google yeni bir şey bulduğunda size e-posta olarak göndersin. Bu sonuçları anında alabildiğiniz gibi, günlük ve haftalık olarak da raporlatabilirsiniz.
Google aramalarına etiket bulutu ekleyin
www.getcloudlet.com adresinde yer alan kullanışlı Firefox eklentisi, Google üzerine etiket bulutu yerleştiriyor. Arama sonuçlarının üst kısmında, aramanızla alakalı etiketler gösteren bu bulut sayesinde, anında aramanızı alakalı sonuçlara genişletebiliyorsunuz.


kaynak : http://www.pcnet.com.tr/makaleler/internet/2010/10/04/google-puf-noktalari/ 

21 Kasım 2010 Pazar

Yazılım geliştirme ve testte IBM Bulut Bilgi İşlem


Yazılım geliştirmek ve geliştirilen yazılımları test etmek için çoğunlukla atıl kalan, boşa yer kaplayan ayrı donanımlara, platformlara gerek yok. IBM Bulut Bilgi İşlem Ürünleri ile Windows ve Linux desteği içeren, Türkiye’de de kullanıma sunulan yeni tümleşik geliştirme ve test ortamında firmalar hem %50 oranında maliyet avantajı, hem de %30 azalan yazılım hatalarıyla daha yüksek bir kalite elde ediyorlar.
Kendi içinde yazılım geliştiren bir kurum ortalama olarak bütün teknoloji altyapısının %50’sini yazılım geliştirme ve test için ayırıyor, ancak genellikle bu altyapının %90’ı kullanılmadan bekliyor. Kısacası yazılım geliştirme ve test için kullanılan platform boş yere şirketlerde hem gereksiz harcamaya hem de yer kaybına neden oluyor.
IBM bulut bilişim içinde geliştirme ve test ortamları sunarak şirketlerin bu sorunu çözüyor ve BT işgücü maliyetlerini %50 oranında düşürülmesine, yazılımların uygulamaya alma sürelerinin haftalardan dakikalara indirilmesine ve kalitenin artırılarak yazılım hatalarının %30 oranında azaltılmasına yardımcı oluyor. 2007’den bu yana bulut bilişim konusundaki çalışmalarını sürdüren IBM, güvenlik, uyumluluk ve kullanılabilirlik konusunda ödün veremeyecek kurumsal müşteriler ve kamu sektörü müşterileri için de bu yeni bulut bilişim modelinin rahatlıkla kullanılabilmesini sağlıyor.
IBM tarafından 2000 BT profesyoneli arasında, yakın zamanda gerçekleştirilen bir araştırmaya göre gelecek beş yıl içinde yazılım uygulama geliştirme ve BT sunumu için en çok rağbet gören platformlar olarak bulut bilişim ve mobilin öne çıkacağı görülüyor.
IBM Bulutu üzerinde Akıllı İş Geliştirme ve Test için sunulan yeni hizmetleri bu öngörüyü dikkate alarak şirketlerdeki boş duran geliştirme ve test platformlarına çözüm buluyor. Yeni IBM Akıllı İş Geliştirme ve Test servisleri kurumlardaki geliştiricilere bütün uygulama test yaşam döngüsü boyunca destek sağlayan hizmetleri, uygulama sanallaştırma ve performans testi konusunda yardımcı olan sanal iş yükü testi ve hizmetlerini içeriyor
IBM Akıllı İş Geliştirme ve Test Bulutu’ndan Geniş Destek
IBM, geliştirme ve test için daha fazla kurumsal geliştiricinin Bulut sisteminden yararlanmasını sağlamak amacıyla ortamını genişletiyor. IBM bulut ortamı artık Windows 2003 ve 2008 Data Center Editions için desteği de içeriyor. Açık bulut ortamı daha önce duyurulduğu gibi RedHat Enterprise Linux ve SUSE Linux Enterprise ile Linux işletim sistemini ve Java’yı da destekliyor.
Bu geliştirilmiş ortamın sağladığı ek performans, esneklik ve özellikler geliştiricilerin aşağıdakileri yapmalarına olanak veriyor:
- Uygulamaların daha tutarlı bir şekilde devreye alınması için ortamların hızlı bir şekilde yapılandırılması ve geliştirici ekiplerle kolayca paylaşılması
- Tek bir sanal eşgörünüme birden çok IP adresinin atanması (Böylece IBM Bulut sisteminde güvenlik bölgeleri uygulanabiliyor ve kullanılabilirlik düzeyi artırılıyor)
- Yeni sistemler için hazırlık (Provisioning) işlemleri sırasında çeşitli kombinasyonlardaki depolama boyutlarının sanal bir eşgörünüme eklenmesiyle daha yüksek düzeyde performans ve esnekliğin sağlanması
Türkiye’de de kullanıma sunulan IBM Bulut Sistemi üzerinde Tümleşik Geliştirme ve Test Ortamı
IBM araçları, süreçleri ve bulut altyapısını birleştiren uçtan uca bir çözüm yaklaşımı olan Tümleşik Geliştirme ve Test Ortamı’nı sunuyor. Bu ortam, müşterilerin, uygulama geliştirme yaşam döngüsünün ilk safhalarında daha güçlü ve kapsamlı testler gerçekleştirmelerini ve bunun yanı sıra yazılım hatalarının saptanmasına ve bunların düzeltilmesine ilişkin harcamaları azaltmayı sağlıyor.
Türkiye’nin de bulunduğu Avrupa’da ve Kuzey Amerika’da IBM Bulut Sistemi üzerinden kullanıma sunulan yazılım ve hizmetler şunlardan oluşuyor:
Bulut için IBM Test Hizmetleri – uygulama sanallaştırması: Müşteriler, her geliştirme ve test ekibi için uyarlanmış birden çok sanal test ortamını hızlı bir şekilde oluşturabiliyorlar. Arka uç sistemlerine ve veri depolarına bağımlı kalmaksızın haftanın yedi günü, günde 24 saat sistemlerin kullanılabilir olmasını sağlayan bu hizmet sayesinde test ekipleri veri ya da hizmetin kullanılabilir olup olmayacağı hakkında endişe duymadan testlerini tüm süreç boyunca daha kapsamlı bir şekilde gerçekleştirebiliyorlar. Bu hizmetin başarısı,  fonksiyon testi ve sistem testi döngüsünde % 22 oranında bir azalma sağlayan ve 90 gün %100 yatırım geri dönüşü elde eden bir şirketle de örnekleniyor.
Bulut için IBM Test Hizmetleri – performans testi: Bu hizmetler otomasyon ve performans test araçlarını bir araya getirerek test sürelerini %50’lere varan oranlarda azaltabiliyor. İstendiği zaman performans testi yapılmasına olanak tanıyan esnek ve kullanım tabanlı test hizmetleri sunuyor. Genel Bulut sisteminde sunulan barındırma olanağı ile kuruluşlara güçlü, geniş ölçekli performans testi hizmetleri sağlıyor. Bu hizmet, hataları döngünün erken safhalarında saptayarak bunların daha düşük maliyetle giderilebileceği zamanlarda giderilmesini sağlıyor ve performansla bağlantılı sıkıntıları ortadan kaldırıyor.
IBM Bulut Sistemi üzerinde IBM Rational Yük Testi: büyük ölçekli performans testleri için altyapı satın alma, bakım ve yapılandırmasıyla ilgili sorunlara IBM Bulut Sistemi ile çözüm sunan IBM, Rational Yük Testi ile kullandığın kadar öde temelinde IBM Bulut Sisteminde Akıllı İş geliştirme ve Test ortamında sanal kullanıcı oluşturulmasını ve sanal test aracılarının otomatik olarak sunulmasını sağlıyor. Bu da altyapı, yazılım ve test kurulum maliyetlerini önemli ölçüde azaltıyor.
IBM Uygulama Kullanıma Alma Planlaması ve Otomasyonu: Var olan IBM Rational ve IBM Tivoli yazılım araçlarından yararlanan yeni çözüm, yazılımların bulut ortamında ve diğer ortamlarda devreye alınmasının planlanmasını ve otomatikleştirilmesini yönetiyor. Uygulamaları tutarlı bir şekilde devreye alma gereksinimi duyan şirketler için tasarlanan bu yazılım grubu, ortamın araştırılmasından devreye alma planlamasına, devreye almanın otomatikleştirilmesine ve yönetişime kadar devreye alma işleminin tüm sürecini destekliyor.
Güvenlik, uyumluluk ve kullanılabilirlik konusunda ödün veremeyecek kurumsal ve kamu müşterilerinin de  güvenle kullanabileceği bu yeni modelin Türkiye’den de kullanımı için ayrıntılı bilgi almak üzere Cloud @ Tr.ibm.com adresine istek iletilebiliyor.
IBM, kullanıcılarının çevrimiçi ilişkiler kurmalarını, içerik paylaşmalarını ve inovasyonu teşvik etmek için meslektaşlarıyla dünya çapında bir ağ kurmalarını sağlayacak çevrimiçi uygulamalı çalışmalar, eğitici programlar, bulut bilgi işlem teknik kaynakları ve sosyal ağ araçları da sağlıyor. Daha fazla bilgi için:
http://www.ibm.com/developerworks/cloud/resources.html

Video işleme yazılımları

 
Televizyonda ya da sinemada izlediğiniz filmlerin nasıl yapıldığını merak ettiniz mi hiç? Ya da birbirinden etkileyici efektlerin filmlere nasıl eklendiğini düşündünüz mü? Aslında bu işlemlerin büyük bir kısmı profesyonel ekipler ve pahalı donanımsal desteklerle gerçekleştiriliyor. Fakat günümüzün ortalama bir ev bilgisayarı ve orta halli bir video işleme yazılımıyla vizyona sokulacak bir film kadar olmasa da sevdiklerinizle izleyip eğlenceli saatler geçirebileceğiniz filmler hazırlayabilirsiniz.
Video işleme yazılımlarının büyük bir kısmı artık ev kullanıcılarına yönelik hazırlanmaya başlandığından sadece birkaç tıklamada videolarınızı bölebiliyor ya da geçiş efektleri oluşturabiliyorsunuz. Bu anlamda Pinnacle Studio ya da Adobe Premiere gibi giriş seviyesi bir yazılım kullanıyorsanız Holywood filmlerine özgü efektlerin birçoğunu tek tıklamayla çalışmalarınıza uygulayabiliyorsunuz. Zaten bu yazılımlarının tutulma nedenlerinin başını, sinemalarda görmeye alıştığımız efektlerin ev yapımı videolarımıza kolayca uygulanabilmesi çekiyor. Hatta Sony Vegas Pro ve Pinnacle Studio gibi bluebox (ya da greenbox) destekleyen bir yazılım kullanıyorsanız uygun bir ortam ve hallice iyi bir kamerayla gayet profesyonel çalışmalara imza atmanız mümkün.
Hangi yazılımı seçmeli?
Evde video kesip biçmeye uygun bir bilgisayarınız ve bolca zamanınız varsa artık bir yazılım seçmeye geliyor sıra. Bu aşamada ne yapmak istediğinize karar vermeniz gerekiyor. Örneğin basitçe düzenlemeler yapmak ve videolarınıza jenerik benzeri küçük eklentiler yapmak istiyorsanız ücretsiz bir yazılım tercih edebilirsiniz. Hatta bunun için kullandığınız işletim sistemiyle entegre çalışan araçlara da başvurabilirsiniz. Ancak daha çok eğlenmek ve daha profesyonelce görünen işler yapmak istiyorsanız, ev kullanıcılarına göre orta halli diyebileceğimiz fiyat etiketleriyle birlikte satılan yazılım çözümlerine göz gezdirebilirsiniz. Bu aşamada akıllara hemen Pinnacle Studio, Adobe Premiere ya da Sony Vegas gibi isimler geliyor. Ancak kararınız ne tarafta olursa olsun en az 3 GHz’lik bir işlemci, 1 GB bellek ve paylaşımsız bir grafik kartı kullanmanızı tavsiye ederiz. Bu değerler çalışacağınız çözünürlüğe göre de değişiklik gösterebilir. Küçük uyarımızın ardından artık sizler için seçtiğimiz yazılımlara bir göz atabiliriz. Ücretsiz çözümlerle başlıyoruz.
Windows Movie Maker
Sahip olduğunuz video kamerayla çektiğiniz görüntüleri düzenlemek için kolay kullanımlı ve başarılı bir yazılım arıyorsanız öncelikle eldeki çözümlere bir göz atmanızı öneririz. Bu anlamda Windows Me/XP ya da Vista kullanıyor olmanız, bu önerimizi kullanabilmek için yeterli. Windows 7 içinse Windows Live Movie Maker mevcut.
Windows Movie Maker, Windows Me sürümünden beri hayatımızda olan bir yazılım. İlk çıktığı dönemlerde çok da başarılı olduğunu söyleyemeyeceğimiz Movie Maker, Windows XP ile olgunlaştı ve yeni nesil Vista ile de başarılı bir video işleme yazılımı halini aldı. Bu anlamda özellikle tatil, ev partileri, özel günler ya da geziler gibi arkadaşlarınızla paylaşacağınız ve arşivleyeceğiniz türden çekimlerinizi işlemek için rahatlıkla Movie Maker’ı kullanabilirsiniz.
Herhangi bir ek kurulum ya da güncelleme yapmanıza gerek kalmadan, Başlat menüsünden ulaşabileceğiniz yazılım, özellikle video kameradan görüntü alabilmesi ve oluşturduğunuz filmleri video kameranız üzerinden, kullandığınız kasetlere kaydedebilmesiyle öne çıkıyor.
İşe, yazılımı açmakla başlıyoruz. Ardından kameradan görüntü aktaracaksanız (bu aşamada kameranızla verilen bir yazılıma ihtiyaç duymazsınız) “Dijital Kameradan Al” seçeneğini tıklayarak, bilgisayarınıza bağlamış olduğunuz kameranıza erişebilirsiniz. Bu uygulama kameranızın bağlantı arabirimine ve videolarınızın uzunluğuna bağlı olarak biraz zaman alabilir. Eğer sabit diskinize kaydetmiş olduğunuz videoları kullanmayı düşünüyorsanız işiniz çok daha kolay. “Video Al” seçeneğini tıklayıp, açılan pencereden videolarınızın bulunduğu dizine geçerek dilediklerinizi yazılıma aktarabilirsiniz.
Sürükleyin ve bırakın!
Windows Movie Maker, video işleme konusunda hiçbir uzmanlığı olmayan ev kullanıcılarına yönelik hazırlanmış bir yazılım olduğundan sadece sürükle-bırak yöntemini kullanarak videolarınızı işlemeye başlayabilirsiniz. Nasıl mı?
Öncelikle yazılıma aktardığınız videoları tek tek (ya da kafanızdaki montaj sırasına göre) aşağıdaki karelerin içerisine sürükleyin. Bu aşamada film karelerinin arasında yerini almış olan küçük geçiş kareciklerine de dikkat edin. Bu karecikler sayesinde birbirinden bağımsız görüntüleriniz arasında geçiş efektleri oluşturabilirsiniz. Bunun için kareciklerin üzerine tıklayıp, sol üst sütunda yer alan “Geçişler” seçeneğine tıklayabilirsiniz. Bu aşamada açılacak olan geniş geçiş efektlerinden dilediğiniz bir tanesini filminize uygulayabiliyorsunuz.
Film film içinde
Movie Maker’ın en güzel taraflarından birisi de bir film klibini kendisinden önce gelen film klibi içerisine kaydırabilmeniz. Bu sayede göze çok hoş gelen ve TV programlarından da görmeye alıştığımız bir geçiş efektini uygulamış oluyorsunuz.
Bu efekti kullanabilmek için öncelikle yazılımın düzeninde küçük bir düzenleme yapmamız gerekecek. Ön tanımlı olarak film karesi şeklinde bizi karşılayan şeridi, zaman çizelgesine dönüştüreceğiz. Bunun için “Film Şeridi” yazan yere tıklayıp, seçeneği “Zaman çizelgesi” olarak değiştirmemiz gerekiyor. Bu uygulamadan sonra karelerin yerini filmimizin zaman göstergeli şeridi alıyor. Artık bir film klibini tutup, önünde yer alan klibin içerisine kaydırabiliriz. Bu şekilde hoş bir efekt yaratmış oluyoruz. Basit ve işletim sistemine entegre bir yazılım için hiç de fena değil, değil mi?
Kdenlive
Eğer kullandığınız işletim sistemi Linux ise (mesela Pardus) yine sisteme neredeyse entegre diyebileceğimiz bir yazılım olan Kdenlive’ı kullanabilirsiniz. Linux üzerinde video kesip biçmek Kdenlive ile oldukça kolay ve eğlenceli bir hal alıyor. Hemen her şeyi sürükle bırak mantığıyla yapabiliyorsunuz. Bu anlamda Windows işletim sistemleriyle birlikte gelen Movie Maker yazılımıyla kıyaslayabiliriz. Bu iki yazılım arayüz ve kullanım kolaylığı bakımından oldukça benzerler. Ancak Kdenlive, muadili Movie Maker gibi sadece WMV formatını değil hemen her video, ses ve imaj formatını kullanmanıza imkan veriyor. Bu anlamda bir adım daha öne çıkan Kdenlive aynı zamanda kameranızla eş zamanlı kayıt yapmanıza da imkân veriyor. Böylelikle kameranızın sunduğundan daha kaliteli bir çekim yapma imkânına sahip oluyorsunuz.
Kdenlive ile işleyebileceğiniz formatlar arasında MPEG, AVI, DV, VOB, WAV, OGG, MP3, GIF (canlandırmasız), JPG, PNG ve SVG sayılabilir. Gördüğünüz üzere Kdenlive oldukça fazla çokluortam dosyasını çalışmalarınızda kullanabilirsiniz. Benzer şekilde MPEG, DV, VOB, Realvideo, Flash, Theora, WAV, MP3, XviD ve QuickTime gibi oldukça geniş bir format yelpazesinde çıktı alabiliyorsunuz. Bu anlamda Kdenlive ücretli ve profesyonel video işleme yazılımlarından sonra gelen en iyi seçenek olarak karşımıza çıkıyor.
Kdenlive ile kendi filminizi hazırlayın
Kdenlive ile video kameranızdan çekimlerinizi bilgisayarınıza aktarmak ve onları kesip biçerek kendinize özel çalışmalar gerçekleştirmek bir hayli kolay demiştik. Şimdi gelin yazılımımızın nasıl kullanılacağını basit bir şekilde anlatmaya çalışalım.
Yazılıma bir video dosyası eklemek için öncelikle video kaynağını belirtmeniz gerekiyor. Bu aşamada bir video kamera ya da webcam kullanabileceğiniz gibi, arayüzün üst tarafında yer alan menüden Proje > Klipleri Ekle seçeneğini de kullanabilirsiniz. Bu aşamada Microsoft’un kullandığı WMV formatı hariç, yukarıda saydığımız birçok popüler video uzantısını Kdenlive içine aktarmakta sorun yaşamayacağınızı belirtelim.
Oldukça basit olan bu işlemi hazırlamayı düşündüğünüz projenize göre dilediğiniz kadar yineleyebilirsiniz. Yazılıma eklediğiniz klipler, Proje Ağacı adlı sekmede otomatik olarak sıralanacak. Bu aşamadan sonra Proje Ağacı’nda yer alan klipleri sürükle-bırak yöntemiyle yazılımın alt tarafında yer alan zaman dilimi paneline aktarabilirsiniz. Artık dilediğiniz yerden kesip biçerek ya da diğer kliplerle birleştirerek filmlerinizi oluşturmaya geçebilirsiniz.
Eğer kliplere ayrıca ses ekleyecekseniz, video dosyası ekler gibi ses dosyası da ekleyebileceğinizi söyleyeyim. Bu noktada bilmeniz gereken, ses dosyalarını video dosyalarının alt tarafına; İz 2, İz 3 diye adlandırılan zaman dilimi kanallarına yüklemeniz gerektiğidir. Tabii videoların ses kanallarını da kapatmalısınız. Aksi halde sesler üst üste bineceğinden istemeyeceğiniz bir sonuçla karşılaşabilirsiniz. Bunun için video yüklediğiniz kanalların başındaki ses işaretine tıklayıp, videoların sesini kapatabilirsiniz. Tabii çalışmanıza dilediğiniz kadar iz kanalı ekleyebileceğinizi de söyleyelim.
Kdenlive, çalışmalarınıza efektler de eklemenize imkan veriyor. Bunun için Mizanpaj menüsünü kullanabilirsiniz. Fakat bu noktada Kdenlive’ın beraberinde getirdiği efektlerin oldukça amatörce olduğunu da ekleyelim.
Videonuzu tamamladığınızda Dosya > Zamançizgisini Dışarı Aktar yolunu kullanarak dilediğiniz formatta kaydedebilir ya da DVD olarak yazdırabilirsiniz. Eğer projeye daha sonra ekleme yaparım derseniz, Dosya > Farklı Kaydet yolunu izleyerek projenizi kaydetmeniz işinizi kolaylaştıracaktır.


kaynak : http://www.pcnet.com.tr/makaleler/yazilim-makaleleri/2010/08/26/video-isleme-yazilimlari/

18 Kasım 2010 Perşembe

Gelecek Windows hakkında ilk resmi açıklama...

Microsoft bundan bir yıl kadar önce yeni işletim sistemi Windows 7'yi ortaya çıkartmış ve inanılmaz bir başarı hikayesi yazmaya başlamıştı. Vista ile yaşanan büyük hayal kırıklığının izleri bu 1 sene içerisinde silindi ve yazılım devi, Windows XP'den bu yana, en parlak dönemini yaşamaya başladı.

Windows 7'nin tarihin en hızlı satan işletim sistemi olması, kısa sürede ortaya 240 milyon lisanslı PC çıkmasına sebep oldu. Bu rakamın yıl sonunda 300 milyonu bulacağı tahmin ediliyor.

Windows 7 fırtına gibi esmeye devam ederken, elbette Microsoft da bir sonraki adımı konuda boş durmuyor. Uzun bir süredir, ortaya atılan Windows 8 dedikoduları ortalıkta dolaşmayı sürdürüyor. Ancak tüm bunlar sadece dedikodu olmaktan öteye geçemiyordu. Geçemiyordu diyoruz; çünkü sonunda Microsoft cephesinden kaale alınabilecek bir açıklama geldi. 

Kaale alınabilecek dememizin nedeni, açıklamanın resmi bir kaynaktan geliyor olması. Microsoft Hollanda temsilcilerinden birinin şirket blogunda paylaştığı bilgiler, Windows 8 hakkında en çok merak edilen sorunun cevabını veriyor.: Windows 8 ne zaman çıkacak?

Windows'un gelecek sürümünün iki yıl içerisinde piyasaya çıkacağını açıklayan yetkilinin ardından, Microsoft CEO'su Steve Ballmer ilk kez gelecek Windows sürümüyle ilgili bir yorumda bulundu. Steve Ballmer, Windows 7'nin başarısının ardından yaptığı yorumda gelecek Windows sürümünün, Microsoft'un en riskli ürünü olduğunu açıkladı. Kısacası Windows 8 için iki ihtimal var: İlki Windows 7'yi bile gölgede bırakacak bir başarı yakalaması, ikincisi ise yeni bir Vista faciası olmaktan öteye geçememesi. Hangi ihtimalin gerçek olacağını ise, ancak 2 yıl sonra göreceğiz...

16 Kasım 2010 Salı

SSD’ye terfi etmek için 10 neden

SSD’ye terfi etmek için 10 neden

 

SSD’nin mekanik sabit diskler karşısındaki üstünlüklerini duyduktan sonra terfi için kolları sıvayabilirsiniz.
GEÇTİĞİMİZ birkaç yıla bakıldığında SSD (Solid State Disk) teknolojisi vitrinleri süslemenin ötesine pek geçemedi. Fakat 2008’le birlikte fiyatlar biraz olsun “alınabilir” seviyelere inmeye başladı. Elbette depolama kapasitesi açısından sabit disklerin halen belirgin bir üstünlüğü var; ancak SSD’ler de söz konusu fiyat karşılığında oldukça çarpıcı özellikler sunuyorlar. Önümüzdeki yıllarda  fiyatların daha da düşeceğini ve birçok kullanıcının SSD’ye terfi edeceğini umuyoruz. Hatta geçtiğimiz yıl birkaç üretici, dizüstü bilgisayarlarında SSD alternatifini de seçenekler arasına dahil etmişti. Şimdi SSD teknolojisinin avantajlarına bir bakalım.
1. Sabit diskler mekanik bileşenler içerir. SSD’ler ise hareket eden bir parça içermez. Mobil cihazlarda kullanılabilmek adına sabit disklerde boyutlar 3.5 inçten 2.5 ince, hatta 1.8 ince kadar indirilebilir. Müzik çalarlardaysa 1 inç boyuta ulaşmış sabit disklerle karşılaşabilmek mümkündür. Sabit disklerde boyut azaldıkça hassaslık artar. SSD’lerde ise boyutla hassasiyet arasında bir orantı yoktur; SSD’ler her koşulda daha sağlamdır.
2. Sabit diskler dikey kayıt teknolojisinin günden güne geliştirilmesiyle sürekli olarak daha yüksek kapasitelerle kullanıcıların karşısına geliyor. Günümüzde SSD’lerin aynı hacimdeki sabit disklere göre bariz bir kapasite avantajı var. Yeni dedikodulara göre farkın önümüzdeki günlerde yine SSD lehine olması bekleniyor.
3. Sabit disklerin mekanik bileşenlere sahip olduğundan daha önce de bahsetmiştik. Modeline göre 4200, 5400 ya da 7200 devirle dönen disklerin 10.000 ve 15.000 devirli uç modelleri de var. Dönüş hızı ve plaka sayısının fazlalığına göre sıcaklık yer yer 60 dereceye kadar ulaşabiliyor. SSD’lerse düşük gerilim ihtiyaçları ve mekanik aksam içermemeleri nedeniyle neredeyse hiç ısınmazlar.
4. Masaüstü bilgisayarlarda tercih edilen 3.5 inçlik sabit diskler bugün 700 gram ağırlığa ulaşabilmekte. Dizüstü bilgisayarlarda tercih edilen 2.5 inç yapısındaki disklerse 100 ile 120 gram arasında değişen ağırlıklara sahipler. Aynı boyutlardaki bir SSD, benzer kapasiteler sunmasına karşın neredeyse üçte bir ağırlığa sahiptir.
5. Dizüstü bilgisayar sabit diskleri uyuma sırasında oldukça düşük enerji tüketirler. Söz konusu değerler bir SSD’nin tam verimle kullanılırken ihtiyaç duyduğu enerjiyle birbirine yakındır. Dizüstü bilgisayar diskleri özellikle okuma/yazma ve rastgele arama yaparken ciddi anlamda enerji tüketir. Dolayısıyla dizüstü bilgisayarlarda SSD tercih etmek batarya ile çalışma süresini de olumlu etkiler.
6. Sabit disklerin motorları diske enerji gelmesiyle birlikte gürültü üretmeye başlar. Tabii gürültünün asıl kaynağı sadece motor değildir. Okuma ve yazma işlemleri sırasında kafa disk yüzeyi üzerinde hareket eder ve çeşitli temaslarda bulunur. Halk arasında “tıkır tıkır” olarak adlandırılan mekanik sabit disk seslerine SSD’lerde rastlanmaz.
7. SSD’ler sabit disklere oranla kat kat daha performanslıdır. Günümüzde standart bir masaüstü bilgisayar diski saniyede 90 MB, dizüstü bilgisayar diski ise 50 MB okuma seviyesine ulaşabilmektedir. Standart bir SSD’de ise okuma hızı saniyede 140-150 MB seviyesindedir. Söz konusu değere masaüstü bilgisayar disklerinden üç tanesinin RAID 0 performansıyla anca ulaşılabilir.
8. Üretici firmalar sabit disklerine genelde 2 ile 5 yıl arasında değişen garanti sağlarlar. Bazı SSD’lerde bu süre “ömür boyu”dur. Nedeniyse firmaların SSD teknolojisine olan güveninden kaynaklanıyor. Sisteminizde elektriksel bir aksaklık olmadığı sürece SSD’lerin bozulması mümkün değildir. Sabit disklerse elektriğe ve çalışırken sarsılmaya karşı oldukça hassaslardır.
9. Dizüstü ve masaüstü bilgisayarlarda IDE arabirimi artık çağdışı kaldı. Her iki platform için de sabit diskler artık SATA olarak üretiliyor. Yine de IDE olarak tek tük bazı alternatiflerle karşılaşabilmek mümkün. SSD’lerde tüm modellerde –özel olan birkaç alternatif dışında- bağlantı seçeneği SATA. Kimi modellerde SATA’nın yanı sıra USB 2.0 bağlantısını görebilmek de mümkün oluyor.
10. Boyutlarında istenildiği gibi oynanma yapılabilen SSD’ler dizüstü bilgisayarlarda yer alan Express Card gibi arabirimlere ya da masaüstü bilgisayar anakartlarındaki PCI Express yuvalarına uygun tipte üretilebiliyorlar. SSD teknolojinin tek dezavantajı biraz yüksek olan fiyatı. İçerisinde bulunduğumuz yıl fiyatların çok daha makul seviyeye geleceğini umuyoruz.

Gmail kullanıcıları için 12 ipucu

Gmail kullanıcıları için 12 ipucu



Popüler e-posta servisini daha verimli kullanmak için bilmeniz gerekenleri sıraladık.
1. Etiketlerle işinizi kolaylaştırın
Gmail, yanıtlanan ve iletilen e-postaları “ileti grubu” halinde saklayarak kullanıcının işini kolaylaştırıyor. Bundan bir adım öteye giderek belirli konulara sahip ileti topluluklarına daha kolay ulaşmak istiyorsanız onları etiketlemelisiniz. E-postaları okurken ya da gelen kutunuzu incelerken etiketleyebilirsiniz.
2. Uzak makinelerde Gmail’i kapatın
Gmail, oturum açan kullanıcıyı bilgisayara bıraktığı bir çerez (cookie) vasıtasıyla hatırlıyor ve tekrar kullanıcı adı ve parola girilmesine gerek bırakmıyor. Uzaktaki bir bilgisayarda oturumunuzu açık unuttuğunuz durumlardaysa Gmail arayüzünün en alt kısmında bulunan “Son hesap etkinliği” bölümünden sorunu çözebiliyorsunuz. Uzaktaki tüm bilgisayarlarda Gmail oturumunuzu kapatmak bir tıklamayla elinizde.
3. Gmail’in seçim hafızası
Sırada oldukça ilginç bir özellik var. Diyelim ki, gelen kutunuzda bir arama yaptınız ve sonuçlardan bir kısmını seçili hale getirdiniz. Sonrasında gelen kutusuna geri dönüp aynı aramayı tekrarladığınızda, Gmail daha önceki aramanızda seçmiş olduğunuz e-postaları hatırlıyor ve otomatik olarak seçili hale getiriyor.
4. Gmail’de not tutmak
Gün içinde not almak istediğiniz şeyleri de Gmail’de saklayabilirsiniz. Bunun için Kişiler bölümüne e-posta adresi kullanıcıadınız+Notlar@gmail.com olan bir kişi ekleyin. Sonrasında bir arama filtresi oluşturarak bu adresten gelen iletilerin Notlar olarak etiketlenmesini ve gelen kutusuna uğramadan doğrudan arşivlenmesini sağlayın. Artık not almak istediğiniz şeyleri bu adrese gönderebilir ve Notlar etiketine tıklayarak kolayca görüntüleyebilirsiniz. Üstelik gelen kutunuzda da görünmeyecekler.
5. Adresinize eklemeler yapabilirsiniz
Gmail, noktaları önemsememesine benzer şekilde, kullanıcı adlarının sonuna + işareti ile eklenen sözcükleri de önemsemiyor. Kısaca anlatmak gerekirse kullanıcıadı@gmail.com şeklinde olan adresinizi kullanıcıadı+xyz@gmail.com şeklinde de kullanabilirsiniz. Bu özellikle birlikte etiketleri ve filtreleri kullandığınızda aşağıdaki ipucuna ulaşabiliyorsunuz.

6. Adreslerdeki noktalar önemsiz
Gmail adreslerine e-posta gönderirken, adresin istediğiniz yerine nokta koyma lüksüne sahipsiniz. Örneğin adınızsoyadınız@gmail.com gibi bir e-posta adresiniz varsa, adınız.soyadınız@gmail.com ya da a.d.ınız.soy.adınız@gmail.com adreslerine gönderilen e-postalar problemsizce size ulaşacaktır.
7. E-posta eklerine dikkat
Gmail, kullanıcılarına sunduğu güçlü güvenlik özellikleriyle de oldukça adından söz ettiriyor. Fakat bu durum bazen işinizi zorlaştırabilir. Bazı e-posta servisleri EXE, VBS gibi uzantılara sahip dosyaları e-posta eki olarak kabul etse de Gmail’e böyle bir e-posta gönderildiğinde mesaj alıcısına ulaştırılmıyor. Böyle bir ihtiyacınız olduğunda gerekli dosyaları WinZip ya da WinRAR ile arşivleyerek gönderebilirsiniz.
8. Kişileri arada bir temizleyin
Gmail’in e-posta gönderdiğiniz tüm adresleri otomatik olarak kişiler listenize eklemesi çoğu zaman kullanıcının işini kolaylaştıran, verimli bir özellik. Fakat e-posta hesabınızı yoğun şekilde kullanıyor ve sürekli farklı adreslere ileti gönderiyorsanız kişi listeniz zamanla şişebilir. Bunun önüne geçmek için belirli aralıklarla kişiler listesine göz atmakta ve gereksiz olanları sayıları çoğalmadan def etmekte fayda var.
9. Okunmamış postaları bulun
Gelen kutunuzda bulunan okunmamış postaların bir süre sonra alt sayfalara düşerek görünmez hale gelmesi problem olabiliyor. Özellikle üzerinden uzunca bir zaman geçtiğinde okunmamışları bulmak zorlaşıyor. Aslında bunun için arama kutusuna “is:unread” ifadesini yazarak arama yapmanız yeterli. Okunmadan tarihe gömülen bütün e-posta iletileri önünüze serilecektir.
10. “mailto:” bağlantılarını Gmail ile eşleştirin
Web’de sörf yaparken karşımıza çıkan bazı web sitelerinde iletişim için mailto:xyz@xyz.com benzeri bağlantılarla karşılaşıyoruz. Normal koşullarda bu bağlantıya tıkladığımızda, sistemimizde varsayılan e-posta istemcisi açılıyor. Bunun yerine bu tür durumlarda e-postanızın Gmail üzerinden gönderilmesini istiyorsanız Google Toolbar’ın ayarlar bölümünde “”İlgili Kişiye Postala” bağlantıları için Gmail kullan” seçeneğini aktif hale getirmeniz yeterli olacaktır.
11. İmla kontrolüne dikkat
Özellikle iş amaçlı e-postalarda doğru bir dil kullanmaya ve yazım hataları yapmama dikkat eden kullanıcılar Gmail’in imla kontrolünü kullanabilirler. Yanlış yazdığınız birçok sözcüğü fark etmenizi sağlayabilecek olan bu özellik ne yazık ki tam anlamıyla güvenilir çalışmıyor. Yaptığımız denemelerde çok sayıda kullanıcı tarafından yapılan hataların doğru kabul edilebildiğine şahit olduk.
12. Gmail ile sohbet daha güvenli
Popüler anlık mesajlaşma programı MSN Messenger, bu alanda tartışmasız liderliğini koruyor. Google’ın Google Talk’la ona iyi bir rakip olduğunu söyleyebiliriz. Gmail arayüzüne entegre edilen sohbet özelliği de oldukça ilgi çekici. MSN Messenger iletilerinin şifrelenmeden gönderildiğini ve bu yüzden basit yazılımlarla bile ağdaki başka kişiler tarafından kolayca dinlenebildiğini defalarca yazmıştık. Bu durumun Gmail’in içindeki sohbet bölümünü kullanmak için geçerli bir sebep olduğunu hatırlatalım.

26 Ekim 2010 Salı

Bilişim Teknolojisi

Bilişim Teknolojileri Alanı, Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi (MEGEP) kapsamında mesleki ortaöğretim kurumlarında eğitim verilen alanlardan biridir.
Bilişim teknolojileri sektörü, küresel düzeyde hızla değişen pazar ve rekabet koşulları nedeniyle sürekli ve dinamik bir gelişim içindedir. Bu özellikleri nedeniyle bilişim teknolojileri sektörü, stratejik bir sanayi olarak ülkelerin yakın ilgisini çekmekte ve bu sektör için devletler tarafından özel planlamalar yapılmaktadır. Özellikle hızla küreselleşmekte olan bu sektörde rekabet büyük yoğunluk kazanmakta ve sanayileşmiş ülkeler bu sektörün korunması ve uygulamaktadır.
Bilişim sektörü firmaları, hizmetleriyle ülke ekonomisine maddi gelir ve istihdam açısından önemli katkılar sağlamaktadır.
Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi kapsamında Bilişim Teknolojileri alanı altında;
  • Ağ İşletmenliği
  • Bilgisayar Teknik Servisi
  • Veritabanı Programcılığı
  • Web Programcılığı
dallarında Türkiye’de Bilişim sektöründe bu dalların öğretim programlarının hazırlanarak eğitimine başlanması ile sektörde yıllardır süregelen eğitim açığını giderecek önemli bir girişim olacağı düşünülmektedir.
Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi kapsamında Bilişim Teknolojileri Alanı Çerçeve Öğretim Programının hazırlanmasında, Millî Eğitim Bakanlığı’nda görevli uzman ve alan öğretmenleri, sektör temsilcileri, üniversiteden alan uzmanları ve meslek elemanlarıyla iş birliği içinde çalışılmıştır.
Bilişim alanı için toplam 135 modül (yaklaşık 8000 sayfa) hazırlanmıştırr. Belli zamanlarda da modüllerin içeriği güncellenerek piyasa ile eğitim sistemi paralelliği sağlanacaktır.
Bu doğrultuda Bilişim Teknolojileri alanı ve altında yer alan mesleklerde uluslararası ve ulusal düzeyde standartlara uygun, her yaşta ve düzeyde bireye eğitim olanağı sağlayan programları hazırlamak hedeflenmektedir.